13 Kasım 2009 Cuma

id-ego-süper ego=kendin

Yaşadıklarımız, bizim yaptıklarımızdır. Evet.
Bu temayı barındıran bütün demeçlerin önünde şapka çıkartılır. Bazen herşeyin kontol dışı gerçekleştiğini, bazı şeylere karşı koyulamadığı gerekçesiyle hayıflanmalar olduğu gibi palavradır. Bir sürü bokpüsür. İnan bana herşey kontrol altında. Şekillenen gidişat, senin, enerjisini temin ettiğin içsel ya da dışsal hallerine yön verdiğin ölçüde form kazanıyor. Kimseyi suçlamayacaksın o halde, kadere isyan edip derbeder olmak, memnuniyetsizliğinin suçunu başkalarına mal etmek de yok. Sen düşünsene bir kere. Pamuklar içinde mis kokularla ılık ılık yaşasaydın sıkılıp arıza çıkarmaya çalışmaz mıydın?
İşte şimdilerde yaşadığın karmaşa ve huzursuzlukları inşa ederken bunları özlemek de olağan.
Milyonlara bölünmüş benliğin, ölümü bile üç gün sonra duyulacak birinin yalnızlığı kadar acı verici bir hale geldiğinde teslim olacaktır. Bu teslimiyet acı verircidir. Bir bakıma o bir ölümdür. O, bir yandan ölüm; diğer taraftan da o bir diriliştir. O, doğmak için ölmektir!