26 Aralık 2007 Çarşamba

Bir Kadının Gözyaşı

Bir kadini aglatmak çok zor degildir aslında. Kadinlar her seye aglayabilir; bir filme, bir sarkiya, bir yaziya... En az erkekler kadar yani! Ama bir kadini yürekten aglatmak zordur. Eger bir kadin yürekten agliyorsa, aglatan onun yüregine ulasmis demektir. Ama o yüregin degerini bilememis olacak ki aglatan, gözünü bile kirpmadan teker teker batirir ignelerini yürege! - iste o zaman koca bir yumruk gelir oturur bogazina kadinin. Yutkunamaz, nefes alamaz; çünkü o koca yumruk canini çok acitir. Gözleri bugulanir kadinin sonra. Aglamayacagim, der içinden. Ama engel olamaz iste. Cünkü yüregine ulasmistir birileri ve igneler saplamaktadir.. Bu aciya ne kadar karsi koyabilir ki bir kadin.

Ince ince süzülür yaslar gözünden; önce birkaç damla, sonra bir yagmur seli... Ve kadin aglar; hem de çok! Sanmayin ki gidene aglar kadin! Gidenin giderken koparttigi yerdir onu aglatan, orada biraktigi yaradir. O yaranin hiç kapanmayacagini, kapansa bile izinin kalacagi bilir kadin; o yüzden aglar. Ama bilir misiniz, aglamak kadinlari olgunlastirir. Her damla, daha çok kadin yapar kadinlari. Her damla bir derstir çünkü.

Bazen kadinlar agladiginda çogu insan, aglama niye agliyorsun ki, degmez onun için derler. Bilmediklerindendir böyle demeleri. çünkü yürekleri aciyan kadinlar aglamazlarsa, ölürler. içlerindeki zehirdir onlari öldüren! Aglayarak o zehirden kurtulur kadinlar, o irini temizlerler yaralarindaki! çünkü bilirler, o irin temizlenmezse iltihaba dönüsür yaralari. Dönüsmemesi lazimdir oysa. O yüzden de bolca aglarlar. Zaman geçer sonra. Kadinlar kendilerine sarilmayi ögrenirler. Umarim ögrenirler, yoksa ruhlar sapkin yollara çarpar kendini. Sapan ruhlarin dogru yolu bulmasi da yeni acilar demektir. Bunu bilir kadinlar, o yüzden eninde sonunda ögrenirler kendilerine sarilmayi...

Cok aglayan kadinlar, bir çok seyden vazgeçen kadinlardir aslinda. Her damla olgunlastirir kadinlari evet ama olgunlastikça o safça inandiklari ask gerçegi onlarin gözünde küçülür. Küçüldükçe degerini yitirir ve iste o zaman kendilerine sarilip, yeni bir kadin yaratirlar kendilerinden. Güçlü, yenilmez, magrur ve aska inanmayan... Insanlar soruyorlar çogu zaman neden bu kadar çok bekar kadin var diye; hepsi kariyer derdinde olan. çünkü inançlarini yitirdi o kadinlar. Zamaninda yüreklerine o kadar çok igne saplandi ki, o kadar çok agladilar ki! Artik kendilerinden baska bir dogru olmadigina inaniyorlar, o yüzden kendilerine sariliyorlar. çünkü biliyorlar ki sarildiklari adamlar onlari hak etmedi; hem de hiçbir zaman! Hep bir çikarlari oldu sarildiklari adamlarin. Ee.. O zaman niye sarilsinlar ki! Niye sarilalim ki!

Etrafinizda yürekten aglayan bir kadin varsa bilin ki olgunlasiyordur. Bilin ki, gerçekleri kabul etmeye baslamistir. Bilin ki, artik askin olmadigina inanmistir. Bilin ki, sarilacak tek bir dogrusu kalmistir. O da kim, ne diye sormayin artik. çok aglayan kadinlar, eninde sonunda kendilerine sarilirlar çünkü!



Aziz Nesin

Bu yazı için ◦◦ЄLø◦◦ ' ya çok teşekkür ederim...

6 Aralık 2007 Perşembe

03.12.1987

03.12.1987...

...03.12.2007...
Yaşın 20 ateşin 40 ne desem boş ... ateşin düşsün... bu da şarkının tarafımdan alıntlanmış bir şekli...

Kaç ay geçti? Dur bakayım.. Imm 7-8 ay sanırım.. Zaman ilaç ya herşeye artık etkilemeyecek beni diye kendimi inandırdım, hazırladım konuşmamı 3 Aralık günü 00:10'da aradım ve evet ses aynı, karşılama aynı, özlemim aynı...

Özlemişim evet! Ama herşeye rağmen güçlü ve güler yüzlü bir edayla muhabbete başladım; iyi ki doğdun iyi ki varsın diyebildim...

Senden sonra dikiş tutturamaz bir hayat sürdüreceğimden sen de emindin ve senin hakkıda artık 'onun bana karşı ufacık bir hissi yok, olmadı!' diye kendimi inandırdığım sen, sesi titrek ağlamaklı konuşuyordun...

Konuyu nasıl değiştireceğimi şaşırdım önce.. Herşey kontrol altında ya, herşey tamir oldu ya, gülümsüyordum hem şen hem sağlıklı bir ses tonuyla...
Ya içerde?
Karnıma her konuşmamızda giren tatlı sancı aylar sonra bir kez daha teşrif etti.. Eller terledi, titredi! Gözler bir noktaya takılıp doldu, boğaz düğümlendi...

Aylar geçti demiştim değil mi?..
Her gün baktığım yerde, yaptığım şeyde, dinlediğim şarkıda, söylediğim sözde, rüyamda her yerde karşılaştığım insanın sesiydi bu beni sarsan. Yeniden..

En yakın arkadaşıma gittim neden bu kadar, neden böyle?.. diye Hiç bir gerek hiç bir neden hiç bir sebep beni hala bu kadar heyecanlandırmamalı ona karşı!
Ağladım.. Saatlerce ağladım.. Saatlerce sorular saatlerce anılar...
Ukde işte.. "Hala nasıl da hayatını mahvediyorum gör bak :)" diyen bir ses ve aynı zamanda nasıl da pişman ikimize birden verdiği acıdan...

En nihayetinde aklı başına gelmiş bir adam gibi konuşan sen "İnsana en çok ne zarar veriyormuş biliyor musun? Verdiği kararın doğru olup olmadığına karar vermek.. Olmak ya da olmamak gibi kafa karıştırıcı bir şeymiş bu..." diyorsun.
Ve ben herşeyi biliyorum, gülümsüyorum kayıtsız bir şekilde.

Canımı yakan en kör düğümüm iyi ki doğdun ve iyi ki varsın.. Çok şey öğrendim evet.. Seninle de sensiz de yapamadığımı, ama sensizlikle öyle de böyle de başa çıkabildiğimi çok iyi anladım...
Çok sevenin bildiğinde; çok bilenin mutsuzluğunda...
Hepsi bir ya sonunda...



22 Eylül 2007 Cumartesi

Düğüm

Nasıl başlanır ki anlatmaya..

Saat 2'ye çeyrek var ve boğazımdaki düğüm: "Kalk 1 kalem kağıt kap ve dök şu içini! Dök de rahatla artık!" demeyi başardı artık!

"Mevsiminden midir(!) bilinmez ama hüzün sardı beni yine..."
Üstünü sürekli örttüğüm; aynadaki yüzümün de bunu bana belli etmemek için çabaladığı her an bir damla zehir düşürdü içime...
Yeni bir şeyler, yeni uğraşlar, yeni ilişkiler, sevinçler...
İşleyin ruhuma yine cıvıldayayım ben, odalardan odalara geçerken cırtlak sesimle söylediğim şarkılarımla çınlasın duvarlar!

Hadi Semraaa!
Yapma! Daha fazla oyun onayıp kandırma kendini...
Aynadan kaçırdığın yüzün ve gözlerin, içine akıttığın sızıyı gecenin birinde mutlaka kan kusturacaklar sana! Tıpkı bu gece olduğu gibi...
Olsun..
Boğazın düğümlü, gözlerin nemli ve bir o kadar bıkmış olsalar da yaşa!
Yaşa işte 'son' a yaklaşıp yaklaşmadığını bilmeden...
İyimser yaklaştın mı olaylara, 2 dakikada toparlanırsın; hayata devam edersin.
"Herşey çok güzel olacak" etiketi halihazırdadır.


+Ee..N'oldu daha ne istiyorsun sen?
-Bilmem...
Biraz uyusam iyi olacak.

26 Ağustos 2007 Pazar

İzmirli misiniz ?


Eğer “kordon” dendiğinde aklınıza elektrikli ev aletlerinin dışında bir yer ismi geliyorsa, Körfez Kokusu” nedir biliyorsanız. 35 ve 35,5 kavramları size bir şey ifade ediyorsa, “Gevrek”, “Çiğdem”, “Domat”, “Nohut” gibi kavramları kullanıyorsanız, “Boyoz” kelimesi size bir şeyler hatırlatıyorsa, “Arapsaçı”,”Turpotu”, “Dalagan”, “İstifno”,” Ebegümeci”, “Denizbörülcesi” nedir, biliyorsanız, Gördüğünüz her gökdeleni Hilton’la kıyaslıyorsanız, Park, trafik sorunu ve karakış nedir? Bilmiyorsanız, Kar görmek için Sabuncubeli’ne ya da Spil’e gittiyseniz, Kumru”nun aslında bir kuş olmadığını çok da lezzetli olduğunu düşünüyorsanız, Hıdrellez denince sokaklarda yakılan ateşler aklınıza geliyorsa, Sıcakkanlıysanız, Paraşüt kulesinden atladıysanız, Fuardaki gölde kuğulara bindiyseniz Her yıl Ağustos sonunda fuara giderek “ Birkaç ünlü görsek bari” diyorsanız Hiçbir zaman bir yere geç kalma korkusu yaşamadıysanız İnsanlar size bir düşman gibi bakmıyorsa Hayatınızın önemli bir bölümü belediye otobüslerinde geçtiyse Nisan-Ekim ayları arasında hafta sonlarını Güzelbahçe, Seferihisar, Çeşme, İnciraltı, Sahilevleri, Mordoğan, Karaburun, Gümüldür, Kuşadası, Dikili, Foça’da geçiriyorsanız, Çocukken Kemeraltı’nda kaybolduysanız Bir kere bile YKM önünde ya da Sevinç Pastanesi önünde buluşup sinemaya gittiyseniz Kuşadası’na “Ada” diyorsanız Montrö ve Lozan size Avrupa şehirlerini hatırlatmıyorsa Otobüste size biletini ya da kent kartını veren kişi karşılığında para almamakta ısrar ediyorsa Yolda biriyle çarpışınca diğerinin hatası olmasına rağmen reflex olarak gülümseyip özür diliyorsanız “Yengen” denince aklınıza yiyecek bir şeyler geliyorsa Evinize en fazla 100 m. Uzaklıkta bir Tansaş mağazası varsa Başka bir şehire gittiğinizde o şehirde yaşayanlara acıyorsanız Uzakta iken “Ahh şimdi İzmirde olsaydım” diyorsanız İzmirliymişsiniz =)

24 Ağustos 2007 Cuma

Bugün

Bugün noldu biliyor musun ? Sezen Aksunun 'Beni Unutma' parçası çalıyordu mutfaktaki radyoda, ben de bulaşıkları yıkarken eşlik ediyordum şarkıya..Şarkının en sonunda "unutama inşallah!" diye haykırmış bulundum..Sonra annem dedi ki "kim unutamasın kimmiş o kim üzmüş benim kızımı" dedi (az çok tahmin ediyordu zaten bu kimlği..)..Benim gözler iki çeşme..Sonra sakinleşip balkona çıktım babam yanaklarımdan öptü canım kızım diye.. O anda o kadar kötü hissederken ailemin böyle davranması.. Sonra dedim ki mutlu olucak en az 2 tane kocaman sebebim var..Sonra hiçbirşeyi umursamadım..Gerçekten mutluluk buydu benim için bunu anladım..Önceden acıyı mutluluk sanardım.Ama değil.

31 Temmuz 2007 Salı

>> CANCER<<

Anahtar kelime: Hissetmek
Şifre: Duygusal yakınlık ve güven bulmalı ve vermeliyim.
İlke: Beslemek
Olumlu uygulama: İlgi
Olumsuz uygulama: Güvensizlik

Özellikleri: Duygusal, hassas, yumuşak, nazik, önsezili, savunmasız, anlayışlı, anaç, koruyucu, besleyen, ilgili, çekingen, milliyetçi, geçmişe bağlı, güvensiz, alıngan, değişken ruh hali, bağımlı, içe kapalı, ürkek, kuşkucu, kuruntulu, endişeli.Yengeç burcu su elementi ve öncü niteliktir. Su elementi duygusallık ve sezme yeteneği verir. Yoğun bir şefkat ve merhamet duygusuna sahiptir. Derin iç dünyası yüzünden hayatın iniş çıkışlarından pek çok insandan daha fazla etkilenir; sevinci de, acıyı da yoğun olarak hissettiğinden herhangi bir kişiden daha fazla acı çekebilir. Öncü nitelik ise onu harekete geçmeye zorlar. Yumuşak görüntüsüne rağmen öncü grubun tüm özelliklerini aynı güçle taşır. Öncü burçlar arasında hırslarını en kurnaz şekilde dile getirendir.Yengeç burcunun yöneticisi gök cisimlerinin içinde en hızlı hareket edenlerden biri olan Ay'dır. Yengeçler Ay’ın hareketlerinden, yeniay ve dolunaylardan çok etkilenirler. Ay’ın enerjisi nasıl denizlerde gel-gitlere sebep oluyorsa, Yengeç'in duygularının da sık sık değişmesine neden olur. Yengeç insanı karmaşık bir yapıya sahiptir ve hızla değişen ruh haliyle onu anlamak hiç de kolay değildir. Keyfi yerinde olduğu zaman hayat dolu ve neşeliyken birdenbire somurtkan ve hırçın olabilir. Kafasına bir şey taktığı zaman melankolikleşir, içe döner ve herkesten uzak durur.Yengeç insanını ancak sevgiyle yönetebilirsiniz. Zorla bir şey yaptırmaya kalkarsanız tam tersini yapabilir. Çalışkan ve tedbirlidir. Para güvenlik demektir ve para kazanmasını da, elinde tutmasını da iyi bilir. Kazancının büyük miktarını biriktirir, asla müsrif değildir. Yengeç çok kuruntulu olduğu için gelecekten korkar, kendini ve ailesini her bakımdan güvence altına almaya çalışır. Yumuşak ve hassas yapısına rağmen sevdiklerini koruması gerektiği zaman çok cesur ve gözükara olabilir.Sevdiklerine çok bağlıdır ama özellikle annesine çok düşküdür. Yengeç anneyi, vatan sevgisini, yuvaya düşkünlüğü temsil eder. Ailesine, evine ve çocuklarına çok bağlıdır. Yengeç kendisini anlayan ve evine bağlı bir eş ister. Biraz fazla koruyucu olmakla birlikte çok iyi ebeveyn olur. En huzurlu olduğu yer evidir; aynı bir yengeç gibi evi onun kalesidir. Sıcak, güvenli ve sevgi dolu aile ortamında çok mutlu olur.Geçmiş onun için çok önemlidir, bir türlü geçmişten kopamaz; sonsuza dek köklerine bağlı kalabilir. Yengeç insanı yapılan iyiliği de, kötülüğü de hiçbir zaman unutmaz. Fırsat bulunca karşılık verir. Oldukça alıngandır, eleştirilmeye hiç gelemez ve çok çabuk küser. Hafızası çok kuvvetlidir. Bir şeye kırıldığı zaman karşısındakine hiç belli etmeden bu kırgınlığı senelerce içinde taşıyabilir. Aynı zamanda çok kıskanç olabilir.Yengeç insanı aşırı duygusal, aşırı hassas ve çekingendir. Sert kabuğunun altında derin duygularını saklamaya çalışır. İkizler nasıl dünyaya düşünceleri ile bağlı ise, Yengeç de duyguları ile bağlıdır. Nazik, sevgi dolu ve koruyucudur. Kırıldığı, rahatsız edilmek ya da duygularından söz etmek istemediği zaman aynı bir Yengeç gibi kabuğuna saklanır. İyi niyetli, düşünceli davranışlar onu çok etkiler ve eleştirilmekten, alay edilmekten çok korkar. Sadakat ve bağlılığından dolayı bazı koşullara gereğinden çok daha uzun bir süre katlanabilir.Duyarlılığı yanlızca insanlara karşı değildir. Algılama üstünlüğü onu tüm çevresinden kolay etkilenen biri durumuna getirir. Yakın çevresinin ne istediğini onlar söylemeden sezebilir. Çoğu zaman her şeyi büyüttüğü ve dertlerini içine attığı için sindirim sistemi kolaylıkla bozulabilir. Yeri gelince hayır demeyi, çekingenliğini ve aşırı duygusallığını kontrol etmeyi öğrenmelidir.Yengeç insanı, su ve sıvıyla ilgili konularda başarı gösterir. Denizcilik, balıkçılık ona göredir. Ayrıca çok merhametli olduğundan doktorluk ve hemşirelikte başarılı olabilir. Yengeç mideyi temsil ettiği için bu burçtan iyi ahçılar çıkar. Paraya önem verdiği için de finans sektöründe ve ticarette başarılı olabilir.

19 Temmuz 2007 Perşembe

(= BİTİRİM TEAM =)

İnsanın acı bir ilişkisinden ardında bıraktığı güzel şeyler de olabiliyormuş..Evet bi güzellik yapıyormuş farkında olmadan ya da bilinçli..
İsteyerek ya da istemeyerek artık görüşmediğim eski sevgilim bana dünyalar tatlısı arkadaşlar bırakmış..
Elleri omuzumda elim omuzlarında...
Birbirimizi kırmışız bazen ama gerçekten sevgi dolu bi atmosferi hep muhafaza etmişiz şükürler olsun..
Yanlış anlaşılma olmuş,kızgınlık olmuş,kırgınlık olmuş,neden neden neden neden? diye sorulmuş..ya da herneyse..herşeyin bir sebebi vardı o an için ne gerektiğni kestirmek çok güçtü..[Burada kimi ya da kimleri kastediyorum önemli değil..Sadece anımsatma kısmı herkes üzerine alınmasın;)]Önemli değil benim için..İşin gerçek yüzünü açıklama zahmetinde bulunup arkadaşlığımı kaybetmek istememişler ya..Arkadaşlıklarını benden alıp götürmemişler ya..Boşvermemişler ya..
İşte bu yeter bana!
Şimdiden sonra elimden geldiği kadar yanınızdayım her durumda cevap arayacağım..
Ve sizi de her durumumda yanımda hissetmekten çok mutluyum ben..
Dedim ya eski sevgilimle yaşadıklarım ya da yaşayamadıklarım veyahut yaşadığımı sandıklarım artık pek bir önem arz etmiyor bana..
Zaman denen reçetesiz ilaç ve böyle candostlar ayakta tutuyor beni..
Canımsınız candostlar hepinizi çok seviyorum..
@athowen
@jnbn
@infaz
@witch king
@di mi john
@pretty_fly
@egca
@!nsomnia
ve @ byd ;)
ve ismini yazmadığım birkaç arkadaşa daha..
(net bir durum olmadığı için)
Hayatıma giren herkese..Yaşanmış herşeye..Teşekkürler!
Büyüyorum sizinle...

13 Haziran 2007 Çarşamba

...

Lanet olsun!Bunu yapmamam gerekiyor biliyorum ama yine ağlıyorum..
Havaya öylece bakıyorum ve yanaklarımdan yine dökülüyor tuzlu sular..
Ben doymuştum gözyaşlarımın tadına neler oluyor yine kontrol edemiyorum kendimi..
Hıçkırık yok yüzüm de buruşmuyor..Ama gözlerim durmuyor..Yaşları kontrol edemiyorum!

Lanet olsun!Kendimdeydim ben anlamıyorum..
Neden ağlıyosun semuş!

Off canım yanıyo..

12 Haziran 2007 Salı

'Sanat' Sen Yanıma Kalansın..

Ne yapıyoruz?
Profesyonelleştikçe mi "sanat" yapmış oluyoruz yoksa en basit bir olayda bile sanat mı "icra ediyoruz"?
Resim yaparken onlarca rengi birbirine katıp bir sürü ayarlamalar,kompozisyonlar,taslaklar hazırlıyoruz..Ve ona en fazla 1-2 dk baktıktan sonra kimin aklında kalıyor?

Hadi şiir ya da makaleleri göz önüne alalım..
İçniz titreyerek ya da samimiyetle düşüncelerinizi belirttiğiniz yazılar,insanları,daha uzun okunup anlaşılma sürecinden geçtiği için resme göre daha kolaycı bir yoldan, resimden bir adım daha uzun (!) süreliğine etkiliyor olabilir mi?

Resimde anlatmak istediklerim büyüyor!Tual, boya yetmiyor..
Yazarken anlattıklarımsa resmedilmek istiyor..Harflerle mi çizicem resmi yoksa boyalarımın imlasına mı dikkat edicem?

Bir şeyler anlatmak mı hep tasam?Sen anlamazsan ben başarısız mı olucam yadığım yazıda ya da çizdiğim resimde?

Katılaşmış duygularımı anlatırken yazılarda bir de resmini çizsem hangi renkleri birbirine karıştırmam lazım?Duygularımı resmedicek renk çıkar mı ortaya?
Ya da harfler,noktalar,virgüller...
Ne kadar betimleycek hislerimi ya da hissedemediklerimi?..

Ben karalayacağım sürekli kağıda da tuale de..Görünürde olucak kimileri kimileriyse gizli..
İçimi aktardığım şeyler olucaklar..Belki birkaç dk'lık seyre muhattab olucaklar sonra unutulacaklar..
Ama benimle kalacaklar ve her meydana gelişinde benim o anki ruh halimde yaşadığım arbede, ya fırça darbelerine ya da kalem darbelerine nüfuz etmiş olacak..

4 Haziran 2007 Pazartesi

Athy Geliyooo =D !!

Elifçim canımın içi yaklaşık 1 hafta sonra burda!
Evet aylarca buraya geleceği günlerin daha çoook uzaklarda olmasından ikimiz de yakınırdık..
Ama ne kaldı?bir haftacık :)
Ben bu kızla 2 kere yüzyüze reelde görüştüm ama konuştukça sohbet ettikçe arkadaşlığımız,dostluğumuz çok büyük bi boyuta ulaştı..
Canımın içini çok seviyorum ben :)
≈ BUSE ≈ (anladın sen onu;) ) olduğumuz zamanları anıp kimi zaman iç geçirdik kimi zaman lanet ettik..
Her kendimi kaybedişimde beni slkeleyen bana yol gösteren insan yavrusu az kaldı geliyorsun artık! :D :D
Birlikte hayalini kurduğumuz cozutmalardan tut türkiş kebaptan midyeye kadar ne fantaziler ürettik senle kız :D
Geldiğinde hepsini gerçekleştircez yuppiğğ :D

Evet!Sadece 1 hafta kadı canım benim..4 gözle bekliyorum seni kıymetlim benim :)
≈ BUSE ≈ olmasak da ≈ ES ≈ geçeriz biz de di mi hatun kişi =)

Özledim cankuş atla gel gari :)

20 Mayıs 2007 Pazar

Aşka Bak !

Dün gece sigaramı yakmış Makina'yı izliyordum..
Kuzenim de 1 haftadır bizde kalıyor..
Dün gece ben makinayı izlerken biri camı tıklattı..Bi baktım kuzen!
Elinde bir kağıt var canım sıkıldı yazdım bak bakalım beğenecek misin diyerek pencereden bana kağıdı uzattı..
Sigara verdim ona da sonra çıktı yukarı..
Neyse ben o kağıdı okudum ve artık kuzenimin Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği yolunda ileri derecede umut verdiğinin farkına vardım =P
Benim burada bir arkadaşıma yazılmış canım kuzim =)
Şu yazıları beni gecenin o saatinde efkarlandırmakla kalmayıp ağlattı :)
İşte kuzimin yazıları..Ve en önemli kısım en sonunda yer alıyor yazının ;]

Sabah kalkarken de, gece yatarken de
Hep aklımdasın çıkaramıyorum,çıkaramıyorum...
Seni unutabilmem için bu diyardan göç etmem lazım
Hani bazen gökyüzüne bakarsın
Yıldızlar orda durur yalnız bir şekilde
Onların içinde en sönük olan yıldız benim.
Çünkü en yalnız olanı benim,sen yoksun yanımda..
Her yağmur yağışında yağmurun altında ıslanmak isterim
Ancak o zaman yalnızlığımı unutuyorum
O da yağmur dinene kadar

-----------------------------------------------------------------------------

Aşkı bulmak kolay değil
Hele bulup da silmek hiç kolay değil..
Ancak kalbine gömersin ya da kalbinde büyütürsün
Taa ki iki kişide ölene kadar...

-----------------------------------------------------------------------------

Bir yolcu gidecek bu diyardan
Bu yolcu uğrunda ölmeye hazır!
Esmerine...
Bu yolcu çok seviyor esmerini
Esmer yolcuyu seviyor mu? Bilinmez...
Bu yolcu hangi zorlukları aşıp geldi,
Ama esmeri ona bakmadı...
Bu yolcunun sana son sözleri
Şu günlerde gökyüzünden düşen her damla
Benim gözyaşımdır ve senden uzak olduğum her saniyedir...

(ve en can alıcı kısmı da :)

Kuzenime "Bu kızdan çok hoşlandım." dedim,
Bana "O sana bakmaz." dedi.
"Neden?" dedim,
"İşte.." dedi..
"Ama ben ona aşığım!" dedim,
"Vazgeç.." dedi.
Ben herşeyden vazgeçerim artık...
Ama ondan değil!!!


:'( :'( :'(

14 Mayıs 2007 Pazartesi

Yitik..

Ellerim titriyor yine..Ne oluyor yine mi zayıf düşüyorum olanlara?
Yine mi sessizim yine mi yenik?
Neden hala bendesin ki hala damarlarımdasın?
Sigaram bitti..Ellerim titiriyor..Çok sigara içtiğimden mi?Sanmıyorum..

Konuşurken benimle neden hala bir çağrı var sesinin tınısında..
Neden hala benden başkasının olma fısıltıları süzülüyor kelimelerinin arkasından?
Yok..Ben böyle duymak istiyorum..Aslında ben kimsenin değilim.Kimse değilim..Kimsesizim..
Bunalım mı kayboluş mu yalnızlık mı?
Hiçbiri değil!Bu çok farklı ve herşey darmadağın..
Talan olmuş artık geçmiş de gelecek de..
Söylenecek pek bir şey de kalmadı artık...
Kanımdan ve canımdan çık artık daha fazla zehirlenmeden ben..
Ne kadar sağlıklı parçam kaldıysa onları senden kalan paramparça anılarla çürütücem..
Ardına bile bakma!Ben seninleyken de yalnızdım nasılsa..
Yok olurken de yanımda olma!

21 Nisan 2007 Cumartesi

İyi Ki Doğdun Anneciğim ! =)

21 Nisan!
Canım herşeyim bitanem annemin doğumgünü!
Ona kendi ellerimle çilekli pasta yaptım bugün..En sevdiği pastadan..
İlk ağlayışımda,ilk acıktığımda,ilk gülümsememde,ilk konuşmamda,ilk adımlarımda..
Tüm ilklerimde benim yanımda olan meleklerin meleği annem..
Her konuda arkadaşım olan ve benim için hiç düşünmeden canını verebilecek tek insan!
İyi ki doğdun herşeyim..
Sen varsın ki ben varım!
Senin hakkını ödemek için elimden geleni yapıcam..Bu çok zor ve imkansız biliyorum ama sana layık bir kızçocuğu olucam..
Seni çok ama çoook seviyorum biriciğim!
Deli kızın Semu$ =)

Hüoop!!

Vizeler bitti ama final firtinasi kapida...
Hepsini hallettikten sonra tuallerimi karakalemlerimi alip deli gibi resim yapicam!
Deli gibi müzik dinleyip 2 günde bir roman okuyup bitiricem!
Haftada 1 sinemaya gidicem!
Deli gibi sanatla bogusucam!Asosyal kompleximden kurtulucam artik!
Spor yapicam!Yeter yhaa ben bunlari yapmak istiyorum artik!
Çalisma kagitlarimi yakip bos gözlerle seyretmek istiyorum..
Terasta arkadaslarimla sohbet edip cayimi içmek istiyorum ya ben!

1 ay kadar daha sabrediceksin Semu$..Dayan...

20 Nisan 2007 Cuma

Özledim...

İçime yağıyor sanki yağmur..
Doluyor damlalar birer birer..
Ilık bir ilkbahar bu
Özletiyor biraz kavuran sıcakları..
Bir de eli omuzumda olan
Adı yok!Kim?Bilmiyorum..
Susuzluktan kurumuş dudaklarla
Çeşmeye koşmanın verdiği mutluluğu özletiyor bu akşam bana..

Vapurda eleleyken rüzgarla savrulan saçlarım
Yüzünü okşadığında bana fısıldadığın sözleri özletiyor..
Kolların belime dolanık dünyayı unutmuş iki insandık
Sadece sarılıp gözlerimizi kapatmak o ılık rüzgarla birlikte..
Ne bileyim ya özledim işte..

Ben Hep Seninleydim..

Sokak lambasının aydınlığıyla ışıldıyordu ıslak caddeler..
Her geçen araba sıçrattığı suyla yalnızlığı bir kez daha vuruyordu yüzüme..
Uykusuz gecelerde bile sanki seninle uyuyordum
Ayrılık o kadar zorluyordu ki kendini hissettirmeye ama başaramıyordu!
Ben hep seninleydim sen de benimle...
Elin elimdeyken başımda mırıldandığın şarkılar parçalıyordu yalnızlığımı...
Ben hep seninleydim, sen de benimle..
Ve her gece yastığımı ıslattığım gözyaşımdaydın..
Ama hep yanımdaydın kalbindeki kişi başka biri olsa bile...

19 Nisan 2007 Perşembe

Açılış Konuşması =)

Evet..Açılışı yaptım..Geç oldu ama yaptım işte..
Dersler,arkadaşlar,ailem,hocalar,erkekler ve bilmemneler..
Yaşayıp gidiyoruz işte be..Yaşıyoruz da ayağımızdan tutup çekenler sağolsun istek kalmıyor bazı şeylere..Mesela ben yazı yazmayı seven bir insanım ama blog sayfamı daha yeni önemsiyorum..
Neyse geç olsun güç olmasın derler ya işte öyle..
Açılış tamam bakalım neler yazıcak bu sayfalara depresif insancık :P
Şimdi boşlukta asılıyım bakalım hangi dibe düşücem yine..