
Cellat gözlerini baktığı noktadan ayırmadı, belli ki karalıydı ve çekecekti sandalyeyi.. Sağ gözünden bir yaş damladı ve yine gözleri aynı noktaya odaklıyken çekiverdi sandalyeyi. Ellerim kollarım bağlı boğazımı sıkıyordu urgan. Yok hayır urgan olamaz beni boğan ! Onların kirli elleriydi, boğazımı çevrelemiş ve acıtarak sıkan.. Gözlerini kinle açıp kapatmış hasımlarımındı bu eller. Nefes alıp vermek daha da zorlaşmıştı ve morarmaya başlamıştı yüzüm.
Ey cellatım elleriyle boğuyorlar beni sen bunun baş tanığısın! Bir o kadar da katilimsin şimdi başımda ağladığın. Bana değil ona buna inandın, görev sandın boynumu bağladın. Bu gidişin dönüşü yok artık, ayaklarım son can tanelerimin vücumdan ayrıldığını daha şimdi haber verdiler...
Morarmış yüzümde gerçekleri ara ama asla bulamayacaksın!
2 yorum:
Hayatımızda kim bilir kaç tane bize inanmayan cellat var? Çok güzel bir yazı semuşcum...
teşekkür ederim canım benim =)
Yorum Gönder