24 Aralık 2008 Çarşamba

Yakın ve Uzak



Yıllar önce en yakınımdın, sonra yıllarca hep uzak. 5 yıl kadar işte. En yakınım en uzağımda kulaklarımı çınlattın hep. Çok arattı seni gelenler de gidenler de. Senden de çalmışlar parça parça benden de birçok şeyi. Ve hatta senelerimizden de. Birbirimizi arıyorken uzak düşmüşüz, öyle ki yanlış yönlere doğru yürümüşüz. Yakınım, baya uzak düşmüşüz dönüp baktığımızda. Şimdi yine bir veda ritüeliyle ve döneceğine dair umutla tekrar uzaksın yakınım. Böyle olsa da bunca zaman sonra tekerrür eden mahrumiyeti kabullenemiyorum ben. Özlemek? Var elbette, en şiddetlisinden. Kovalıyorum günleri ve yakınlaşmıyor uzak. Yakınım uzak, uzakta yakınım. Ben onca yılın özlemini giderememiştim halbuki...

Hiç yorum yok: